Aile İçinde Etkili İletişim Kurma Yolları

Toplumun en küçük birimi, sağlıklı bir toplum inşasının en temel taşı anne, baba, çocuk veya çocuklardan oluşan ailedir. Bireylerin duygusal, fiziksel ve sosyal ihtiyaçlarının karşılandığı, hayatta kalma mücadelesinin, adaptasyon sürecinin ilk öğrenildiği en küçük birimdir aile. Aile olabilmenin ön koşullarından biri karı-koca olabilmektir. Karı-kocalığın getirdiği sorumlulukların farkında olan bireyler, aileye yeni katılan üye veya üyelere çok daha kolay uyum sağlayarak, aile olmanın ve bir aile olarak kalabilmenin daha çok bilincinde olurlar.

Ailelerin temel gereksinimleri vardır, bu gereksinimlerden ilki sevgi ve saygı ihtiyaçlarını karşılayabilmektir. Bu ihtiyaçlara değerli olma, ön planda olabilme, aile bireylerinin her birinin kendisini yeterli hissedebilmesi, ailede dayanışma duygusunun tadılması eşlik etmektedir. Tüm bunların yanında aileyi oluşturan her bir ferdin, kendisine ve ailenin diğer bireylerine karşı sorumlulukları vardır. Aile tüm bu sayılan gereksinimlerinin karşılanmasıyla hayatta kalmaya devam eder.

Anne ve babanın çocuk veya çocuklarına, çocuklarında anne ve babasına karşı sorumlulukları vardır. Ebeveynlerin tüm bunların yanında birbirlerine karşı karı-koca olma sorumlulukları da göz ardı edilmemelidir. Mutlu karı- koca, mutlu anne- baba demektir. Mutlu anne, baba ise sağlıklı, öz saygısı ve çevreye güveni yüksek bireyler yetiştirir. Tabi ki tüm bunlara aileyi oluşturan bireylerin, önce kendilerini seven ve kendisine saygısı olan bireyler olması da önemlidir.

ETKİLİ İLETİŞİM NEDİR?

Aile içi iletişim dikkate alındığında, bu iletişimin sadece sözlü iletişimden ibaret olduğu yanılgı olabilir. Aslında günlük hayatımızda da iletişim, bilinenin aksine sözel iletişimle sınırlı değildir. Yapılan araştırmalara göre iletişimin yüzde altmış beşe yakınını beden dilimiz, jest ve mimiklerimiz oluşturmaktadır. Sözel iletişim, kurulan karşılıklı iletişimin yüzde 15 e yakınını oluşturmakta, bu da iletişimin neredeyse çoğunun beden dilimizden geçtiğini kanıtlamaktadır. Beden dilimiz, iletişim içinde bulunduğumuz kişiler için daha gerçekçi ve samimi gelir. Çünkü doğaldır ve rol yapılması halinde de bunu açığa vurur. Bu nedenle söylediklerimiz karşı taraf için önemli olsa dahi, beden diliyle uyumu yakalayabildikten sonra karşı taraf için inandırıcı, kayda değer ve anlamlı olur.

Etkili iletişim, iletişime girilen kişi veya kişiye öncelikle saygıyla başlar. Karşımızdaki kişi, çocuktan yetişkine her kim olursa olsun, koşulsuz bir kabulü ve saygıyı hak ediyordur. İletişimin ilk basamağı saygıdır ve iletişimde eğer saygı varsa, diğer birçok iletişim engelini ortadan kaldırmaya gayretliyiz demektir. Etkili iletişimin bir diğer koşulu ise empati kurabilme yeteneğidir. Empati, karşımızdakinin gözüyle, duygularıyla dünyaya bakabilmektir. Tam anlamıyla empatide bulunduğumuz kişilerle, zaten etkili bir iletişime girmek kendiliğinden gelecek, kaçınılmaz olacaktır. Etkili bir iletişim kurarken, olmazsa olmaz bir diğer koşul ise dinlemektir. Etkin bir dinleme olmadan maalesef etkin bir iletişim gerçekleşemeyecektir. Dinlenilen kişi, anne, baba veya çocuk olabilir. Bireylerin farklı rollerde olması, dinlemenin etkinlik derecesini değiştirmemelidir. Ancak özellikle çocuklarla iletişim içine girildiğinde, yetişkinlerin çocuğun boyu hizasına eğilerek göz teması kurmaya çalışması, çocuk içinde etkili bir iletişimi destekleyecektir. Yetişkinler ve çocuk arasında kurulan iletişim esnasındaki etkin dinleme de, çocuğun sadece kendisi vardır. Kendi düşünceleri, duyguları, davranışları ve bunları söze dökmeyi, bedenine yansıtma biçimi… Aile çocuğunu, çocuğun anlattıklarına müdahalede bulunmadan, olduğu gibi dinleyebilmelidir. Çocuk ebeveynlerin mimiklerine ve hareketlerine oldukça duyarlıdır. Eğer dinlenilmediğini hissediyorsa, iletişime kendisini kapatabilir. Ailesi tarafından ciddiye alınmıyor olmak onu üzüp, incitebilir. Bu zaman içinde sürekli tekrarlayan bir duruma dönüşürse çocukta öfke problemleri ve ailesine karşı tahammülsüzlük gibi birçok bireysel değişkenlik gösteren problemler ortaya çıkabilir. Zaman içerisinde bu problemler ailenin ciddi problemleri haline gelebilir.

AİLE İÇİ İLETİŞİMDEKİ ENGELLER NELERDİR?

  • Ailedeki bireylerin ben dili yerine sen dilini kullanmaları. Çocuk ailede ilk öğrenmelerini gerçekleştirir. Ebeveynler, çocuğa veya çocuklarına karşı kullandıkları dilde, sen dilini daha çok tercih ediyorlarsa, doğal olarak çocukta sen dili kullanımını öğrenecek ve sorunların çözümü zorlaşarak, daha ileri boyutta bir çıkmaza doğru ilerleyecektir.

  • Ailedeki bireylerin iletişimlerinde emir cümleleri kurmaları, bireylerin birbirlerine gözdağı vererek konuşmaları da iletişimin önündeki en büyük engellerdendir. Çoğu anne ve baba, çocuklarıyla iletişim kurarken, bunun çocuk için yararlı olabileceğini, hayatta çok daha az hata yapmalarını sağlayabileceklerini düşünerek, öğüt veren, çözümü bulma şansını çocuğa tanımadan, kendilerinin bulduğu bir yolu telkin ederek çocukla iletişim kurarlar. Bu iletişim şekli, amacı iyi niyet içerse bile teknik olarak uygun değildir. Çocuk bir süre sonra kendisini yetersiz hissedebilir, anne veya babasıyla iletişim kurmaktan kaçınarak, içe kapanabilir. 

  • Aileler, çocuklarını dinlerken olabildiğince yargılayıcı dilde uzak kalmaya çalışmalı, hata arayan yanlarını törpülemelidirler. Aileler aslında çocukla, çocuk gibi konuşmayı öğrenebilmelidirler.

  • Çocuktan dönem özelliklerinin üzerinde beklentilere girmek, çocuğa dair olumsuz değerlendirmelerde bulunmak çocuğun benlik saygısını yitirebilmesine neden olabilir. Unutulmamalıdır ki, kendine güvenen çocuklar yetiştirebilmenin temelini aile atar ve aile bunun için çocuk veya çocuklarıyla doğru ve etkili bir iletişim kurabilmeyi başarabilmiş olmalıdır.

ETKİLİ İLETİŞİM KURABİLMEK İÇİN NELER YAPILABİLİR?

  • Aileyi oluşturan üyelerin her biri birbirlerine zaman ayırmayı ihmal etmemelidir. Burada yine değinilmesi gereken, çocuğun dünyaya gelmesiyle oluşan yeni rollerin etkisi altında kalan karı- kocanın, eskiden içinde oldukları rolü de unutmamaları gerektiğidir. Aile çocuğun doğması ile meydana gelen bir topluluk değildir. Karı- koca olan bireylerde bir ailedir. Önce karı- koca olarak birbirlerine zaman ayırmayı, sonra da tabi ki çocuğa zaman ayırmayı ihmal etmemelisiniz. Bu ailenizin devamlılığı için çok büyük bir sorumluluktur.

  • Ben dilini kullanmaya özen gösterin. İletişimdeki kişiyi savunmaya geçirmeyen, bireyin kolayca davranışının çevresindekilere karşı olumsuz etkilerinin kabulünü sağlayıp, davranışın tekrarlanmasını engelleyen bir dildir ben dili. 

  • Etkili iletişimin koşullarını sağlamaya özen gösterin. Göz kontağı kurun, dinleyin ve yargılayıp, eleştirmeyin. Koşulsuz kabul edip, saygı duyabilmeye önem verin.

  • Her zaman iletişimde bulunduğunuz kişi veya kişilere fırsatlar vermeye çalışıp, açıklama şansı tanıyabilmelisiniz. Karşı tarafı dinleyin ve dinlediklerinizi doğru ve açık bir biçimde karşı tarafa iletebilmeye çabalayın.


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu