Rinoplasti yani burun estetiği kanımca estetik cerrahinin en sofistike ameliyatıdır. Cilt altında halini veren kıkırdak ve kemik yapıdaki iskelet ,ince dikişler yardımıyla açılarının değiştirilmesi ve fazlalıkların eksik yerlere konmasıyla yine şekillendirilir. Hastanın göz önünde bulundurması gereken en değerli husus; sıfırdan bir burun yapılmadığı, eski burun iskeletinde değişiklikler yapıldığı olmalıdır. Yani istek ve beklentiler “bir diğer burun kadar kalkık yahut küçük” değil burnun eski haline nazaran “daha kalkık yahut daha küçük” olarak değerlendirilmelidir Burun ameliyatları açık ve kapalı teknik olarak iki teknikle yapılmaktadır. Açık teknik burun ucundan bir kesi yapılarak, iskeletin büsbütün görünür hale getirilmesi halindedir ve tüm dünyada trend bu ameliyat lehinedir. Ben de ameliyatlarımda %80 diyebileceğim bir oranda bu tekniği kullanmaktayım. Başka teknik ise kapalı prosedürdür, burada kesi burnun iç tarafından olmakta ve iskelet tam olarak görünür hale getirilmemektedir. Her iki formülün de kendisine has avantajları vardır. Hangi metodun daha düzgün olduğu değil, hangi usulün size daha uygun olduğu kıymetlidir. Burun ameliyatlarında “tamponsuz ameliyat” ‘tan bahsedilmektedir, kanımca bu cerrahın biçimiyle değil hastanın muhtaçlığı ile alakalı bir durumdur. Septum dediğimiz burun iç-orta duvarındaki eğrilik (septum deviasyonu ) var ise ve septuma müdahale gerekiyor ise tampon kullanmaktayım aksi halde ise kullanmamaktayım. Tampon kullandığım hastalarda 3 gün sonra tamponu çekmekteyim. Tampon çekmenin ağrılı olduğuna dair söylentiler hakikat değildir, aslında tampon çıkarmak biraz ihtimam ve dikkatle büsbütün ağrısız yapılabilecek bir süreçtir. Rinoplasti ameliyatlarımı ameliyathanede ve genel anestezi altında yapmaktayım. Genelde hastalarımı bir gece hastanede yatırmakta ve sonraki gün yollamaktayım. 3 gün sonra şayet koymuşsam tamponu çekip 1 hafta sonra da burun sırtındaki ateli almaktayım. Şayet hastalarımda morluk ve şişme olduysa (şişme 2 ila 5 gün kesin olmakta lakin morluk her vakit görülmemektedir) 7 – 10 gün içinde yüzdeki tüm şişlik ve morluklar geçmektedir. Burundaki şişlik 1 ayda büyük ölçüde azalmakta lakin hastanın burnunun son halini alması 6-9 ayı bulmaktadır. İhtarlar ve tedbirler: Operasyondan evvel en az bir hafta evvel aspirin, kumadin üzere kan sulandırıcı ilaçlar, e vitamini,Ginko biloba üzere besin dayanak eserleri kesilmiş olmalıdır. Kan basıncı düzenlenmelidir. Ameliyattan sonra, hasta sırtüstü ve baş hafif yüksekte yatılmalıdır. Gözleri yoracak aktivitelerden bir mühlet kaçınmak gerekir. Hasta birinci ateli açıldığında beklentisinin dışında bir burun ile müsabakası olağandır, hatta çok hoş görünen bir burun tehlike işaretidir burnun şişliğinin ineceği kesinlikle göz önünde bulundurulmalıdır.
1 dakika okuma süresi
