Doğuştan kalp hastalıkları nasıl tedavi edilir? Doğuştan kalp hastalıklarına nasıl teşhis konur? İşte, hususla ilgili tüm ayrıntılar…
Doğumdan çabucak sonra çocukta hayati tehlike oluşturan kalp bozuklukları yüksek riskli de olsa acil ameliyata alınır. Ameliyat ile düzeltme yapılabileceği üzere bazen de riski azaltmak için ana atardamar ile akciğer atardamarı ortasında yol oluşturarak çocuğun pak kanını hayati organlara vermesi sağlanır. Bu tip ameliyatlar, bilhassa kalpte pak kan sistemi hayati organlara yeteri kadar sağlanamadığı kalp bozukluklarında ve tam düzeltme ameliyatının uygulanması riskli olan durumlarda yapılır.
Doğum sonrası çocuğun hayatını tehlikeye atmayan ve gelişme geriliği yaratmayan, kalp yetmezliği oluşturmayan durumlarda çocuğun açık kalp ameliyatını kaldırabileceği 4-5 yaşına kadar beklenebilir. Lakin çocuk orta ara kesinlikle denetim edilmelidir.
DOĞUŞTAN KALP HASTALIKLARINDA TEDAVİ METOTLARI
- Doğuştan kalp hastalığı olan kimi durumlarda ise damardan ilaç uygulanması ile kalpteki deliğin küçültmesi yapılabilir. Günümüzde küçük delikler (ASD, PDA) bazen şemsiye metodu denilen kasıktan yapılan ve ameliyat içermeyen bir teknikle kapatılabilir. Delik fazla büyükse kalp ameliyatı ile kapatılır. Günümüzde bu ameliyatlar çok küçük riskle ve minimal invaziv (az hasarlı) usullerle yapılmaktadır.
- Kalp delikleri çoklukla büyüklüğüne nazaran; küçük olanlar karşılıklı dikilerek, büyük olanlar ise teflon yama ile kapatılır. Bu metotlar açık kalp ameliyatı denilen çok küçük kesiyle girilerek yapılır.
- PDA (ana atardamar –akciğer atardamarı ortasındaki geçiş) tamirinde açık kalp ameliyatı gerekmez ve kalp çalışırken yapılır.
- Cerrahın deneyimine nazaran hastalığın çoğunluğunda risk %1-2 üzere düşüktür. Ancak daha karmaşık ve bilhassa de kalp odacıklarının oluşmadığı yahut damarların farklı yerlerden çıktığı durumlarda bu risk artar, bilhassa de çocukta bedene kirli kan daha fazla giden kalp bozukluklarında risk tekrar yüksektir.
- Doğuştan kalp hastalıklarından olan ve doğuştan kalp deliği denilen “ASD” bazen yıllarca anlaşılamayıp 40-50’li yaşlara kadar bile belirti vermeksizin tanınamayabilir. Bazen yalnızca tesadüfen yapılan tetkiklerde ortaya çıkar. Lakin hangi yaşta teşhis konarsa konsun “ASD” kesinlikle kapatılmalıdır. Zira sonuçta kalp yetmezliği ve odacıklar ortası basınç farkının bilakis dönmesi manasına gelen “eisenmenger sendromu” oluşabilir ve bu ameliyat edilemez manasına gelmektedir.
