Selülit kilolu da olsa, zayıf da olsa bilhassa bayanlar için değerli bir problemdir. Söz olarak cilt ve ciltaltı dokusunun enfeksiyonu manasındadır.
Genetik ya da hormonal sebepler ile kilo alıp vermeler ile, deri ve derialtı dokusunda deveran bozukluğu ile elastik liflerin yapısında bozulma sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Daha çok kalça, baldır ve bacak bölgesinde karşımıza çıkar. Dokularda yağ birikimi deveran sorunlarına ve ödeme yol açar. Bu durumda yağın sıkışıp toparlanmasını artırıp etrafında fibröz yapışıklıkların oluşmasına yol açar. Bu fibröz yapışıklıklar deriyi içeriye gerçek çeker ve derialtındaki yağ dokusunda yumrular oluşmasına sebep olur. Sonuçta ciltte “portakal kabuğu görünümü” oluşur.
Günümüzde selülit tedavisinde cerrahi olan ve olmayan değişik usuller kullanılmaktadır. Sellülit kremleri, sellülit losyonları, ultrason, elektro-lipoliz, lipoliz, ozon, karboksiterapi, pressoterapi ve masaj bu formüllerden birkaçıdır.
Ameliyatsız prosedür olarak mezoterapi, ameliyatla ise yüzeyel liposuction (yağ çekme) ve lipofilling(yağ dolgusu) metotları sellülit tedavisinde muvaffakiyet ile kullanılan metotlardır.
Yüzeyel liposuction ile sellülitli bölgelerde cilde yakın plandaki fazla yağ toplanması uzaklaştırılmış olunur. Ayrıyeten özel kanüller ile deriyi aşağıya çeken fibröz yapışıklıklar ayrılır ve ciltteki portakal kabuğu görünümü giderilmiş olur. Sellülitli bölgelerdeki varsa çökük alanlara yağ dolgusu yapılarak daha düzgün bir hal kazandırılabilmektedir. Deri elastikiyeti düzgün olan ve çok ileri derecede sellüliti olmayan hastalarda yüzeyel liposuction ile sellülit tedavisinde güzel sonuçlar almak mümkün olmaktadır.