İnsanın etrafıyla uyumlu halde, toplumsal ve iş ömründe, dezavantajlı bir nitelik taşımayacak
görünümde olması diye özetleyebiliriz.
Bu bazen, travmalar bazen gelişimsel olarak oluşmuş, kusurlar yahut sub-en uygun özelliklerin normale
döndürülmesi, bazen de hayat süreci içinde, yerçekimi, güneş rasyasyonu yahut metabolik
değişimlerin vücutta oluşturduğu tesirlerin, düzeltilmesine yönelik olabilir.
Günümüzde dış görünüme verilen kıymet katsayısı hakkında ne düşünüyorsunuz?
John Berger’in ‘Görme Biçimleri;’ kitabında ve TV belgeselinde bundan 40 yıl evvel öngördüğü
prensipler günümüzde logaritmik olarak artarak ömrümüzü gereğinden fazla belirler hale gelmekte.
Bu belirleyicilik, beraberinde daha değerli olan insan özelliklerini daha geri plana itmemelidir.
Fizikî görünümün günümüzde geçmişe oranla daha ön plana çıkan yükü, insanları bu hususta daha
pro-aktif bir fizikî hassaslığa yönlendiriyor.
Bunun doğurduğu potansiyelin amaç Pazar kitlesi büyüklüğünün fark edilmesiyle, bakım ve
görünümle ilgili hem teknolojik manada hem de farmakolojik alanda (anti-aging ve non-invaziv
teşebbüsler ismi altında), insanlara sunulan büyük bir sanayi oluşmuş durumda ve bu sanayi giderek büyümektedir.
Bu yaklaşımların bir kısmı, hakikaten ihtilal niteliğinde yaklaşımları ve prensipleri ortaya çıkarırken, ne yazık ki kıymetli bir çoğunluğu, insanların bu istikamette merak ve telaşlarından yararlanarak, sorgulamadan denemelerini sağlayabilmek için, ticari amaçlarla beslenmiş, tesir spektrumu yanlış ve abartılmış bir dezenformasyon prospektüsü ile tanıtılmakta.
Doğru estetik yaklaşım neyi amaçlamalıdır?
Öncelikle, yapılacak müdahaleler, yapılmışlığı mutlaka anlaşılmayacak bir sonuç hedeflemelidir.
Vücutta yahut bilhassa yüzde, bir bütün kıymetlendirme sonucu planlanmalıdır ve Olağana -Çevreyle uyumluluğa gitmeyi hedeflemelidir.
Yüzde Bütünlüğü Nasıl Açıklayabiliriz?
Yüzdeki oluşumların yalnızca bir tanesi kıymetlendirilerek, planlama yapmak yerine etraftaki oluşumlar da dikkate alınarak, bir ahenk sorgulaması yapılmalıdır. Örnek olarak burnun nasıl göründüğünü etrafı belirler, alın, dudaklar ve yanakların genişliği, birlikte düşünülmeli, onların ahengine nazaran yaklaşım amacı belirlenmelidir.
Yüzü değerlendirmede kıymetli olan prensipler nelerdir?
Yüz değerlendirilirken bir bütün olarak ele alınmalıdır. Düz bir yüz yerine gerekli olan yükseklikler
sağlandığı sürece ışığın kırılması sonucu algılanması gözleyen açısından daha fazla mana taşımasına yol açar.
Yüz açısından en fazla kıymet taşıyan bölge göz bölgesi ve ağız bölgesidir zira bakarız ve konuşuruz, karşımızdakini bu türlü takip ederiz Gözlerin yüksek bir doku çerçevesi içinde bulunması derinliğini daha güzel algılamamıza yol açar. Günümüzde bilhassa ağız bölgesi konusunda, sığ ve ticari yaklaşımlar sonucu, bakıldığında korkutucu yahut garipseyici duygulanımlar uyandıracak ölçüde facia örneklere etrafımızda sıklıkla rastlayabiliyoruz. Bundan en uygun nasibini alanlar sanırım, hoşluklarını sosis üzere şişirme üzere sığ bir kıymetlendirme endeksine indirgeme sonucu yapay bir biçimde doldurulma azabı gören zavallı dudaklar oluyor.
Dudağa hoşluğunu veren halidir, dudaklar, hoşluklarını yalnızca kalınlık olarak görme sığlığı sonucu, uzamış ve şişirilmiş bir yapıya dönüştürülmeyi hak etmiyor.
Gözler ve etrafından, daha uzun uzadıya bahsetmek gerekiyor.
